Değerli meslektaşlarım,

“Kalor” “Dolor” “Tümor” ve “Rubor”; yani ateş ve ağrının eşlik ettiği kızarıklık ve şişlik. Romalı hekim ve filozof Cornelius Celsus, günümüzden 2000 yıl önce “Yangı” tablosunu bu belirtiler ile tanımlamıştır. Günümüzde de halen geçerli olan bu klasik dörtlüye Alman bilim adamı Rudolf Virchow, 19. Yüzyılda “işlev bozukluğu” (functio laesa) tanımını da eklemiştir. İster vücuda yabancı ve patojen özellikteki etkenler yoluyla, ister travma veya immünolojik nedenlerle ortaya çıksın yangı, vücudun savunma sisteminin bir sonucu olarak organizmayı korumaya yönelik gelişir. Enfeksiyon ise patojen mikroorganizmaların vücuda girmeleri sonucu ortaya çıkan klinik bir tablodur.

Tarihte salgın hastalıklar kavimlerin dağılmasına, bazı medeniyetlerin ortadan kalkmasına yol açmış, dünya coğrafyasının değişmesinde önemli rol oynamışlardır. Enfeksiyona neden olan patojenlerin keşfedilmesi, bunlara yönelik tedavilerin geliştirilmesini sağlamış, eskiden binlerce insanı yok eden hastalıklar yeryüzünden silinmiştir. Ne var ki, insanoğlu enfeksiyon hastalıkları ile sürdürdüğü savaşı kazanmış değildir. Günümüzde halen milyonlarca insanı etkileyen, bazıları ölümcül, bulaşıcı hastalıklar, gerek iş gücü kaybı, gerekse artan maliyet nedeniyle toplum sağlığı açısından en önemli sorunlarından biri olmaya devam etmektedir. Özellikle klinik tablo komplike ise, örneğin; hastada diyabet varsa veya cerrahi bir girişim sonrasında enfeksiyon tablosu ortaya çıkmış ise standart tanı ve tedavi protokolleri yetersiz kalabilmektedir. Bu açıdan nükleer tıp görüntüleme yöntemleri fizyolojik ve fonksiyonel olmaları nedeniyle, bir çok enfeksiyöz tabloda tanıya gidilmesine yardımcı olmaktadır.

Nükleer Tıp pratiğinde ağırlıklı yere sahip onkolojik ve nörolojik görüntüleme uygulamaları arasında enfeksiyon görüntülemenin hak ettiği yere sahip olamadığını düşünmekteyim. Klinisyenlerden talep geldiği halde pratik uygulamalardaki zorluklar, maliyetlerin yüksek oluşu, geri ödemelerdeki sorunlar gibi nedenlerle enfeksiyon/enflamasyon görüntüleme çalışmaları bir çok merkezde yeterli sayıda yapılamamaktadır. Genç meslektaşlarımızın bu konudaki gelişmelerden haberdar olabilmeleri için Nükleer Tıp Seminerleri Dergisi’nin bu sayısında ana tema “Enfeksiyon ve Enflamasyonda Kullanılan Nükleer Tıp Yöntemleri” olarak belirlenmiştir. Enfeksiyon görüntüleme konusunda deneyimli bir bilim adamı olan Dr. Fırat Güngör davetimizi kabul ederek bu sayıda Konuk editör olarak görev almıştır. Sayın Güngör ve birbirinden değerli yazarlarımız nedeni bilinmeyen ateş, diyabetik ayak, ortopedik enfeksiyonlar gibi komplike konularda deneyimlerini bizimle paylaştılar. Kendilerine çok teşekkür ediyoruz. Dünyada enfeksiyon görüntüleme konusunda saygın otoritelerden biri olan Christopher Palestro’nun bu sayıya iki yazı göndermesi de bizleri ayrıca gururlandırdı. Palestro’nun yazılarını tercüme eden Dr. Evrim Sürer Budak’a da ayrıca teşekkür ediyoruz.

Enflamasyon görüntülemede geliştirilen yeni moleküller, PET radyofarmasötikleri, SPECT-BT uygulamaları gibi konuların ilginiz çekeceğini umar saygılarımı sunarım.

Dr. Zeynep Burak
Editör