Her geçen gün yeni gelişmeler ile gerek tanıda gerek tedavide ilerleme gösteren Nükleer Tıp biliminde pediatrik Nükleer Tıp uygulamaları da aynı şekilde gelişmektedir. Her ne kadar erişkinler ile aynı radyoaktif maddeleri ve görüntüleme cihazları kullanılmaktaysa da, pediatrik yaş grubunda izlenen değişik klinik sorunlar ve bu yaş grubunun özelinde olan farklılıklar nedeniyle erişkin nükleer tıbbından ayrışmakta olup, sadece bu nedenle bile konu ile ilgili özellikli bilgiler içermektedir.
Çocukluk döneminde hastalar, erişkin yaş grubundan sadece vücut şekli ve boyut nedeniyle farklı olmayıp beraberinde epidemiyolojik olarak ve yaş ile birlikte değişen sistemleri ilgilendiren değişiklikleri de içlerinde bulundurmaktadırlar. Bu nedenle çok geniş bir perspektif dahilinde hem hasta çocuk hem de ailesini kapsayacak şekilde hastalığın değerlendirilmesi için görüntüleme yöntemini planlama ve elde edilen verilerin değerlendirilmesi için konu ile ilgili adanmış bir yaklaşım ihtiyacı bulunmaktadır.
Nükleer Tıp Seminerleri Dergisi’nin bu sayısını emeği geçen yazar meslektaşlarımla birlikte pediatrik yaş grubunda konvansiyonel Nükleer Tıp uygulamalarını ve bu alanda olan son gelişmelerden yararlanarak hazırladık. Dr. Lay Ergün ve Dr. Volkan Salancı nörolojik hastalıklarda özellikle epilepsi konusunda metodoloji ve yorumlama üzerinde bilgileri kendi arşivlerindeki olgular üzerinden örnekler ile sunarken, Dr. Gülaldı çocukluk çağında endokrin sistemi ilgilendiren hastalıklarda son çıkan kılavuzları gözeterek Nükleer Tıp uygulamaları üzerinde bilgileri ile katkıda bulunmuştur. Dr. Özcan ve Dr. Koç ise pediatrik gastroenteroloji prosedürleri ile ilgili çalışmalardan, özofagogastrik motiliteden ve intestinal transit hesaplama çalışmaları ile ilgili bilgi vermiş ve bu yöntemlerin çocukluk ile adölesan dönemde uygulanma şekillerinden bahsetmişlerdir. Gastroözefagial reflü, mide boşalma gibi uygulamalar pekçok klinik duruma yardımcı olarak hastaların yanlış değerlendirilmesi ve fazla tedaviye engel olması açısından büyük önem taşımaktadır. Dr. Bozkurt çocukluk yaş döneminde Nükleer Tıp uygulamalarının daha sınırlı uygulandığı ancak büyük öneme sahip kardiyak ve solunum yolu hastalıklarının değerlendirilmesinde, hastalıkların ayırıcı tanısının yapılmasını sağlayacak olan Nükleer Tıp yöntemleri ile ilgili kapsamlı bilgi veren bir yazı ile katkıda bulunmaktadır. Dr. Soydaş Turan ve Dr. Volkan Salancı çocuk hastalarda benign kemik patolojilerinin değerlendirilmesinde kullanılan önemli bir görüntüleme yöntemi olan kemik sintigrafisininin rolünü olarak diğer görüntüleme yöntemleriyle karşılaştırmalı olarak ele almışlardır. Dr. Özgen Kıratlı ise çocukluk yaş grubunda kompleks ve hayatı tehdit eden, literatürde kısıtlı deneyim aktarılan nedeni bilinmeyen ateş konusunda, tanıda kullanılabilecek görüntüleme yöntemlerinden bahsetmiştir. Dr. Çiftçi ve Dr. Aktaş, sırasıyla dinamik ve statik böbrek sintigrafisini, metodolojilerini ve değerlendirme prensiplerini ayrıntılı bir şekilde ele almışlar ve son çıkan kılavuzları da gözeterek kendi klinik pratiklerini konjenital ve akkiz nefroürolojik hastalıklar ile idrar yolu enfeksiyonlarında kullanım alanlaruı hakkında bilgi vermişlerdir.
Son söz olarak, bu sayıda bahsi geçen yazıların gerek Nükleer Tıp doktorları gerekse sınırlı tecrübesi olan diğer bilim dallarındaki klinisyenler için faydalı olacağına inancımla, emeği geçen tüm yazarlara çocukluk yaş grubunda konvansiyonel Nükleer Tıp görüntüleme yöntemlerini kendi deneyimleri ve literatür örnekleri ile güncel kılavuzlar eşliğinde sunmaları nedeniyle bir kez daha teşekkür ederim.
Prof. Dr. Pınar Özgen Kıratlı