Ağrı Palyasyonunda Nükleer Tıp
Günümüzde kanser hasta sayısı gittikçe artmaktadır ve bu hastaların yaklaşık üçte ikisinde kemik metastazlarına bağlı şiddetli kronik ağrılar ortaya çıkmaktadır. Ağrının değerlendirilmesi, etkin tedaviyi planlayabilmek amacıyla hastaya özgü ve multidisipliner bir yaklaşım içinde olmalıdır.
Kronik ağrı nedeninin ortaya konması etiyolojiye yönelik tedavi olanağı sağlayacağı için yaşam kalitesinin artırılması açısından kritik öneme sahiptir. Radyolojik yöntemlerle beraber metabolik değişimlerin erken dönemde görüntülemesini sağlayan nükleer tıp görüntüleme yöntemleri de ağrı değerlendirilmesinde rutin olarak kullanılmaktadır. Özellikle hibrid sistemler ve yeni radyofarmasötikler başarı oranını yükseltmektedir.
Ağrı tedavisi planlanmasında ise onkoloji, radyasyon onkolojisi, algoloji ve nükleer tıp bilim dalları birlikte en uygun tedavi ve/veya tedavi kombinasyonlarını belirlemektedir. İlk kez fosfor 32 ile başlayan radyonüklid ağrı palyasyonu beta veya alfa ışını yayan radyofarmasötiklerin yaygın kullanımı ile rutin tedavi protokollerinde yerini almıştır. Özellikle alfa ışını yayan radyofarmasötiklerin sağkalıma etkisi de çalışmalarda gösterilmiştir. Medikal tedaviler ve radyoterapi seçenekleri ile çok başarılı tedaviler yapılmakta ve farklı kombinasyonlar hastaya özgü olarak kullanılabilmektedir.
Bu seminerde ağrı palyasyonunda farklı disiplinlerin bakış açılarını, yeni tedavi ve görüntüleme prensiplerini gözden geçirmek istedik. Emeği geçen ve bizimle bilgi ve tecrübelerini paylaşan tüm yazarlara çok teşekkür ederiz. Ağrı konusunda hazırladığımız bu sayımızın sizlere yol gösterici olabilmesini dileriz.
Saygılarımla,
Prof. Dr. N. Özlem Küçük
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Nükleer Tıp Anabilim Dalı, Ankara, Türkiye